FARKINDALIK

 

Bugün temmuz ayının son günü başıma gelmesinden korktuğum bir şey yaşadım. Beni uzun bir yasa sürükleyen ayrılığın karşı tarafı bana kendini, kendi çabasıyla hatırlatmaya çalıştı. Benim aklımdan geçen ilk şey hemen önüne bariyer çekmek oldu ve çektim de. Yanımda olmayı hak etmeyen insanlara aklımda yer vermeme kararımın arkasında durdum. Şu an o kişinin tanıdığı zihniyetimden oldukça uzakta yaşıyorum. Sadece sevmiyorum canım istemiyor, önemsemiyorum gerek duymuyorum, yaklaşmaya çalışıyorlar uzaklaştırıyorum çünkü artık insan sevgimi olabildiğince aza indirgedim. Kendimle uğraşıyorum, bu yeterince yorucuyken insanlarla uğraşamam. Hepsi hayal kırıklığının vücut bulmuş hali; kendimi dahil öyle görüyorum. Günün sonunda bende elbet birinin hayal kırıklığı olmuş olabilirim çünkü insanım.

Dinde ceza olarak dünyaya gönderilen Adem ve Havva hikayesi gerçekten gerçekliğini sorgulamadığım tek dini mevzu olabilir. Dünya üzerinde insan olarak var olmak cezadan başka bir şey olamaz, yaşam ile ilgili tecrübe edindikçe bunun farkına vardım. Bu farkındalık bana daha sesli kahkaha atmayı, insan denen varlıktan her şeyin beklenebileceğini öğretti. O yüzden sevmek, önemsemek ya da sevilmek, önemsenmek istemiyorum. Günün sonunda hepsi anlamsız birer toz bulutu ya da geçmişte yaşanmış önemsiz hikayelere dönüşecek; biliyorum ve farkındayım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SİYASET VE POLİTİKA KAVRAMLARININ FARKI

WERTHER İLE BULUŞMA