Kayıtlar

Temmuz, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

YALNIZLIK VE ÖLÜM

  Yine bir gece vakti ve ben bütün hayatımı sorgulama içerisindeyim. Yaşadıklarım ve yaşayacaklarım ile burun buruna geldiğim bu karanlık zamanları hem seviyorum hem de sevemiyorum çünkü gerçekler canımı acıttığında herkes kendi uykusuyla buluşmuş oluyor bu yüzden tek başıma acının altından kalkmak daha da zor oluyor. Bu iki kat daha yalnız hissettiriyor. Yalnız hissettiğim her an ölüme yaklaşıyorum.Peki ölümün geçtiği yerde söyleyecek söz, düşünecek düşünce ya da hissedecek duygunun bir anlamı var mıdır? Neden her şeyin sonu ölüme geliyor? Ölüm bir son mudur ki?

"YAZMAK" EYLEMİNİ GERÇEKLEŞTİRMEK İSTEYEN KİMSE

"Yalnızlık ya da yalnız olma hissi en çok geceleri gelir bulur, sevilmeye muhtaç ruhumu..."diye başladı, başlayıp da bitiremediği bir başka hikayesine. Hayatında başlayıp da bitirdiği tek şey kitapları olan bu yazar adayı; kitap yazmadan, yazdığında ne yapacağını hayal ederdi. Kırılgan ruhu eleştiriye pek açık olmasa da alışmaya çalışıyordu; bu acımasız gerçeklere. Alışmak için geç bile kaldı çünkü yaşadığı hayatı ve içinde olduğu gerçekleri kabul etmek zorundaydı. Yetişkin olmak istiyordu ve bu isteğini gerçekleştirmenin tek yolu gerçekleri kabul etmekti. Bu yazar adayı yine aynı şeyi yaptı ve yetişkin olduğunda olabilecekleri düşünmeye başladı. Sıraladı zihninde "Yetişkin olduğumda, özgür olacağım, kendi çabalarım ile yaşayacağım ve bir şey yapmadan önce kimseye danışmayacağım." dedi. Sonra her zaman ki gibi gerçekler çarpıverdi suratına "Yetişkinler de başkalarına muhtaçtı ve modern kölelik sisteminin içinde mahkum olmaktan başka çaresi yoktu." Modern ...

GERÇEKLER ACITIR

Eveeet başlayalım bakalım,  Bu mecrada birkaç aya yakındır içsel yazılar yazıyorum ya da şöyle desek daha doğru olur; yazdığım yazılardan içime sinenleri paylaşıyorum. Hayatta ve hayatımdaki olup biten olaylara karşı nefretimi de kusuyorum, sevdiğim şeyleri de not almış oluyorum. Bir nevi günlük gibi ama daha üstü kapalı bir şekilde anlatıyorum. Önceki yazılarımdan farklı olacak şekilde; bu yazıyı daha açık cümleler ile yazmaya çalışacağım, cesaret edebilirsem de paylaşacağım. Neden cesaret edememe olasığının olduğunu sorarsanız da; hayatımda en çok utandığım şeyi tek gizleyebildiğim platformda bunu açıklayacağım. Bir insan kendinden ne kadar çekinebilir. Ben en çok kendimden çekiniyorum. Aynaları hiç sevmiyorum, daha doğrusu boy aynalarını sevmiyorum. Çünkü aynalar fazla gerçekçi ve bu beni fazlasıyla kırıyor. Evet, doğru okudunuz. GERÇEKLER BENİ ÇOK KIRIYOR. On sekiz yaşıma gelip, hatta on dokuzuma girmeme birkaç ay kalmışken; bu durumda olacağımı hiç tahmin edememiştim. D...