Kayıtlar

2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BIR SABAH NOTU

Aynı gün, aynı saat, aynı yer; kulağımda müzik eşliğinde bu hayattan değilmişçesine, insanları izliyorum. Kimisi işe, kimisi okula gidiyor; hayatları buradan baktığımda gayet stabil görünüyor. Ardından bana yaklaştıkça yüzlerini ve beden dillerini inceliyorum.  Şu an elleri cebinde, sırtında çantasıyla bir genç kız geçti önümden. Gözleri kıp kırmızıydı; anlaşılan gece çok ağlamış. Sebebi neydi ki? Ailesi ile mi tartıştı, aşk acısı mı çekiyordu? Durdurup sormak istedim ama yapamadım. Daha pişmanlığımı atlatamamışken; kız gözden kayboldu. Bana doğru kasıla kasıla yürüyen siyah bereli  bir genç çocuk gördüm. Uzaktan oldukça kendine güvenli gibi görünen çocuğun yüzünü görünce anladım aslında öyle olmadığını. Çocuğun yüz ifadesi gergindi, omuzlarını ne kadar dik tutmaya çalışsada aşağı doğru düşüyordu. Kendine neden güvenmediğini anlamakta güçlük çektim çünkü yakışıklı da bir çocuktu. Durdurup nasihat vermek istedim, kendine güvenmesi konusunda ama sonra bu konuda nasihat verece...

HER BAŞLANGICIN SONU

 Söze nasıl başlanır bilemiyorum? Ama bir şeyin sonunu getirmek istiyorsak başlamak gerekir bunu da biliyorum. Tıpkı yaşam gibi, ölmek için doğmak gerekir. Peki yaşamak için ne gerekir? Kimisi fiziksel kimisi psikolojik;  bir takım  ihtiyaçlar. Farklı yaşlarda ve farklı dönemlerde; farklı ihtiyaçlar.   Bazı zamanlarda bu ihtiyaçlara karşılık bulamayız. Benim şu anda durumumda tam olarak bu...    Hayaller kuruyorum bu yüzden uyuyamıyorum. Uyuyamıyorum bu yüzden başım ağrıyor. Başım ağrıyor bu yüzen işlerime odaklanamıyorum. İşlerime odaklanamıyorum bu yüzden kendime kızıyorum. Kendime kızıyorum çünkü hayaller kuruyorum.    Çabalıyorum çünkü kendimi kendime kanıtlamaya ihtiyacım var. Bunu başaramazsam, sonumu kendim getirmekten korkuyorum, yeniden...

AŞKIN ÜÇÜNCÜ ŞAHSI

 Sadece şarkı ve ben; uykusuz geçen bir gecede, yalnız başımıza hayallere dalıyoruz. Her zaman ki gibi bir gece oluyor yani. Üzüntülü şeyler aklıma geliyor bu yüzden uykum kaçıyor. Hep aynı yere dönüyorum; nereye gidersem, kime gidersem gideyim. O hissi içimden atamıyorum.   Sosyal medyadan insanlara bakıyorum, eskiden ve şimdi hayalini kurduklarıma... Onların hiçbirinin hayallerinde olmadığım ve olmayacağım aklıma geliyor. Bir de şu ' hiç sevilmeyeceksin ' korkusu... Korku olmaktan çıkıyor, benim bir parçam haline geliyor. O parçam ' beni, ben yapan mı? Benim, ben olmama engel olan mı? ' çözmeye çalışıyorum.   Her aşk hikayemin başlangıcı da sonu da bu oluyor... İşte bu yüzden hep üçüncü kişi oluyorum.

DİYET GÜNLÜĞÜM-3

Merhabalar, İki gün önce ikinci diyetisyen randevuma gittim. Diyetimin onuncu gününde tartıldım ve 108.5 kilogram olduğumu gördüm yani başlangıç kilomdan beş buçuk kilogram az. Uzun zamandır ilk defa mutluluktan ağladım. Başardığım için ağlamak beni o kadar mutlu etti ki diyetisyene bir sonraki gidişimde de aynısı için sabredeceğim ve başaracağım.  Diyet listesini anlatmam gerekirse; okul başladığı için ders programıma uygun saatlerde öğünleri içeren bir liste oldu ama hafta sonları ilk on gün uyguladığım listeyi uygulayacağım. Dersler benim daha fazla yorulmama sebep olacak, diyet yapmak beni ilk başlarda biraz zorlayabilir ama asla motivasyonumu kaybetmeyeceğim. Sonuca odaklı ve kararlı olacağım.

DİYET GÜNLÜĞÜM-2

Merhabalar, Diyetimin dokuzuncu gününü de başarıyla bitirdim. Yarın da ikinci diyetisyen randevuma gideceğim. Başım dik, gururlu bir şekilde tartıya çıkacağım ve kaç kilo verdiğimi göğsümü gere gere anlatacağım. Dokuz gün boyunca zorlandığım bazı şeylerden de bahsetmem gerekirse; açlıktan başımın döndüğü de oldu, canımın çektiği şeylerde oldu ama pes etmedim nefsime ve bedenime; en önemlisi sağlığıma sahip çıktım. Rahatlıkla nefes alabiliyorum, uyuyabiliyorum ve sofradan kalktığımda zorlanmıyorum. Bundan birkaç hafta öncesine kadar bir geleceğim olduğuna inanmıyorken artık gelecekte yapacaklar listemi oluşturabiliyorum. Ben buna inanıyorsam bu yazıyı okuyan kişileri de inandırmak isterim. Sadece inanın; kendinize inanın ve sevin gerisi kolaylıkla gelecektir.

DİYET GÜNLÜĞÜM-1

Merhabalar, Bu yazıyı 114 kg olan biri olarak yazıyorum. Kendimi diyete hazır hissetmek için süresini  tam hesaplamadığım bir psikolojik süreç geçirdim ama takriben 1-2 ay kadardı. Bu süreçte insanlarla kilom hakkında konuştum. Birçok insandan tavsiyeler aldım. En çok da benim gibi kilosundan şikayetçi olan benden yaşça büyük olan bir ablamla konuştuk. Onun bana bu psikolojik süreçte çok yardımı oldu. Ayrıca bu süreçte farklı yaş gruplarından farklı kafa yapısından birçok insanla konuşmak da çok işime yaradı; herkese tavsiye ediyorum. Psikolojik sürecin ardından 14 Eylül 2019 günü diyetisyenime gittim ve en büyük korkularımdan birini yendim; tartılmak. Yazının başında belirttiğim gibi 114 kg olduğumu öğrendim. Düşündüğümün tersine bu beni üzmedi, motive etti çünkü ben daha fazla kilom var zannediyordum. Diyetisyenimle ayın 25'ine kadar uygulayacağım bir liste çıkardık. Diyetisyenimden listenin yanı sıra birkaç tavsiye de aldım.  Sizi bilmem ama benim en büyük problemlerim...

DİYET SERİSİ BAŞLANGIÇ YAZISI

Merhabalar, Ben onlu yaşlarında birçok kez diyete başlayıp sonunu getiremeyen bir birey olan Özge. 1 Eylül 2019 günü itibari ile 20 yaşına bastım ve 20 yaş; peşinden yeni kararlar getirdi. Bu sefer büyük bir kararlılıkla ilerleyip diyet yapacağım. Sonuna gelene kadar da vazgeçmeden savaşacağım. Bu savaşta en büyük hobim olan yazmaktan; yazma hobimin bir ürünü olan bloktan yararlanmaya karar verdim. Bu diyet serisinde diyet maceramı adım adım anlatacağım. Neden başladım? Nasıl devam ettim? Kararlılığımı nasıl koruyabilirim? Bu sorular ve türevlerini yazığım seride olabildiğince çok insana ulaşabilmeyi umut ediyorum.

GELECEĞİN KORKUSU, GEÇMİŞİN ÖZLEMİ

Geçmişteki ben, Geçmişteki ailem, Geçmişteki arkadaşlıklarım, Geçmişteki aşkım; Hepsi beni arkamdan izleyecekler, Yolumu bilmeden ilerlerken, Olmayan geleceğimle boğuşurken. En önemlisi de, O beğenmediğim geçmişe, Özlem duyarken.                                                  20 Eylül 2018                                                   Gece 23.47  Gelecek korkusuyla geçen bir başka gece....

YİNE, YİNE VE YENİDEN

Bütün gece; Kulağımda müzik, Kafamda hayaller, Sallanıp durdum. Yine, yine ve yeniden. Bütün gece;  Hayal ettim, Hiç durmadan. İstediklerim;  Ellerimdeydi sonunda. Yine, yine ve yeniden. Hayallerim; Son bulmadan evvel, Fısıldadılar kulağıma. Ne fısıldadılar anlamadım, Fakat ne kast ettikleri açıktı. Yine, yine ve yeniden. Hayallerim;  Uçup giderken, İstediklerim de uçup gittiler, Kuş misali. Yine, yine ve yeniden. "Şu geceler olmasa;  Yaşaması kolay,  Yazması zor olurdu."  Desem yeridir.  

BİLMEM Kİ KAÇINCI DÜŞÜŞÜM

Bu kelimeleri bir kez daha hayal kırıklığına düştüğüm için yazıyorum.  Bilmem ki kaçıncı kez yenilmiş hissediyorum. Hayal; yaşamak için gereken bir şey diyorlar, hayal kuruyorum ve sonucunda hayal kırıklığına uğruyorum. Hayal kırıklığı da bana bu kelimeleri yazdırıyor. İşte yazdığım bir yazının yolculuğu bu şekilde. Kendime kızmıyor değilim. Neden mutluyken yazamıyorum?  Ya hayatımda hiç mutlu olmadım ya da mutluyken hiç yazamadım. Yazarken yolunu bilmeyen bir yolcu gibi hissediyorum. Bu yazının bile nereye gideceğini bilmiyorum. Gerçi ben bu hayatta nereye gideceğimi bile bilemiyorum. Tek bildiğim bir yol var; o da evimin yolu. Evimin yolu olduğu için kendimi mutlu hissetmem gerekir; vefasız da biri olmak istemem fakat artık evim bile huzur vermiyor.  Bu huzursuzluk hissi artık hayal kurmama bile engel oluyor. Siz bilir misiniz? Hayal kurarken, olabilecek hayal kırıklıklarını hesap etmenin nasıl hissettirdiğini? Ben biliyor ve yazıyorum...

ARA SIRA

Bu hayat sürekli sevinecek kadar; Tek düze olamaz. Ara sıra üzülmeli insan, Deliler gibi ağlamalı. Ara sıra heyecanlanmalı insan, Kalbi deli gibi çarpmalı. En önemlisi de; Ara sıra korkmalı insan, Kabuğuna çekilmeli, Kendisiyle baş başa kalmalı.

BEN, SEN VE GÖZYAŞI

Seni seviyorum, Yazmaya doyamadığım kadar. Seni istiyorum, Kalbime sığdıramadığım kadar. Seni özledim, Kelimelerle anlatamadığım kadar. Beni kırdın, Döktüğüm gözyaşı kadar.

KENDİNE ANLAM VEREBİLMEK

  Beynimdeki olumsuz fikirler tüm vücudumu kemirirken, acımı hafifletmek için kalem ve kağıtla buluştum. Kendime anlam veremediğim bir başka günün gecesinde yazıyorum.  Bu satırlar okunurken, ben etrafıma sahte gülücüklerimi saçıyor olabilirim ya da moral bozukluğundan evimden çıkmıyor olabilirim. Her nerede olursam olayım, varlığımın hissedilebilmesi arzusu içimde tepinir durur.    Bu arzu bazı zamanlar öyle bir hal alıyor ki; kendime olan inancımı kaybettiriyor. Kaybettirdiği anlarda da kendime anlam veremez halde olumsuz fikirlerin, tüm vücudumu kemirdiğini, kalemim yoluyla dışarı vuruyorum.   

UĞRUNA SONSUZ SATIRLAR YAZILACAK İNSAN

 Yine kendimi, gece saatlerinde evin içinde acil defter ve kalem ararken buldum. İzlediğim bir aşk filmi bana yazmam gerektiğini hatırlattı. Aşk filmlerini izlemeyi ve eleştirmeyi çok severim. Ne kadar tezat bir cümle oldu değil mi? Bir zamanlar, bir yerlerde "İnsan, zaafı olduğu şeyi eleştirir ve kınar." diye bir cümle okumuştum. Bu cümle, benim için doğruluğunu kanıtlar nitelikte. İzlediğim aşk hikayesi öyle saf öyle masumdu ki, aynı hayallerimdeki gibi. Karışık kaset, cd, usb... Mektuplar...  Müziğe tutkun ve sanatçı ruhlu bir adam kör kütük bir kadını düşünüyor. Ben o kadın olacak kadar şanslı mıyım acaba? Düşünmesi bile öyle heyecan verici ki... Ben de onu düşünerek sonsuz satırlar yazıyorum; düşünmesi bile öyle mutluluk ve ilham verici ki...   Ah sevmek, ah sevilmek; ikisi bir noktada buluşunca da ah aşk... Film işte; bana neler düşündürüp, yazdırdı.  Bir gün benim de karşıma böyle biri çıkar mı? Çıkacaksa çıksın, hayal kurmaktan çok sıkıldım. Yaşıt...

HER HAYALİNİ KURDUĞUM İNSAN GİBİ

Uzun yolda; Uzun yorgunlukta; Camların ötesinden; Gördüm gülümsemesini. Bir daha göremeyeceğimi, Bilerek baktım; Hayran hayran. O da gülümsedi sanki; Bir an beni görünce. Yoksa yine; Hayallere mi dalmıştım? Belki; Beni fark etmedi bile, Her hayalini kurduğum insan gibi. 18 Ocak 2019 Bir yolculuk hatırası....

HAYAL EDERDİM

Hayal ederdim; Büyüyünce mutlu olacaktım, Uzun boylu, iyi kalpli, sadakatli; Bir sevdiğim olacaktı. Sevdiğim oldu olmasına da; İstediklerimi getirmedi; Ya bendim sebep, Ya oydu, Ya da kısmet değildi. Hayal ederdim; Büyüyünce çok mutlu olacaktım; Sevecektim, sevilecektim ve sevişecektim; Sevgi, sadakat ve tutkuyla, Dolup taşacaktı tüm ruhum. Ruhumu dolduran tek şey; Hayalimin aksine, Nefret, kırgınlık ve korku oldu.

KARARSIZLIK

Kararsızlık ne kötü şey bilir misiniz? Her düşünceyle ilişkiye giren; Her duyguya aşık olan. Kaldım yine bir başıma; Dinliyorum kendimi. Kendimi dinlemekten; Her saniye yeni bir düşünce üretti, On dokuz yıllık beynim. Şu on dokuz yıllık beyinimi, Bir fareden hallice kemiren; Kararsızlık. Şimdi anlatabildim mi derdimi?