YAZMAK İSTEMEDİĞİM SATIRLAR

Bazen hayatımı kendi kendime ellerime yüzüme bulaştırdığım gerçeğiyle, burun buruna geliyorum. Bu zamanlarda kendimi normalde hissettiğimden daha yanlış ve yetersiz hissediyorum. Bu his  ömrümün kısa olacağı düşüncesinin vücudumun her zerresinde dolanmasına sebep oluyor. Bu düşünce vücudumda dolanırken kalbimin her atışında göğüs kafesimde bir acı hissediyorum. Bu acı da beni daha da güçsüz biri yapıyor. Ben, beni güçsüz biri haline getiren her şeyi hayatımdan atmaya çalışırken bu yaşadıklarım bana gerçekten büyük bir tokat oluyor. Sahi yine tokadı yiyen acıyı hisseden ben oldum. Bu hep böyle gidecekse, içimde heves falan kalmayacak gibi duruyor. Hevesimi kıran bir diğer şey ise insanları kendimden kaçırma yeteneğim. Bu cidden üstünde çok çalışmadan, istemsizce gelişen bir şey oluyor. Olaylar bu yönde gelişince, insanlarla iç içe yaşamaya dair tüm hevesim tuz buz oluyor. Herkes bilir ki, tuz buz olan bir şeyi toplamak imkansızdır. Bu hep böyle imkansız mı olacak? diye soran ilgiyi ve sevgiye aç tarafım, bütün bu yaşanılanların ve acıların sebebi. Bu tarafımı bir an önce törpülemezsem, olacak olanları yazmak dahi istemiyorum. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SİYASET VE POLİTİKA KAVRAMLARININ FARKI

FARKINDALIK

WERTHER İLE BULUŞMA