Kayıtlar

Aralık, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

CİNAYET

  Cinayet olayları 10’lu yaşlarımın başından beri okuduğum, takip ettiğim ve izlediğim bir konudur. Ülkemizin gündeminde Aylin Sözer’in canice öldürülmesi varken cinayet konusunda bir yazı yazmak istedim. Aylin Sözer bundan bir yıl kadar önce şiddet konusunda konuşmak üzere televizyonda programa katılmış, sosyal hizmet görevlisi ve öğretim üyesi… Bu konuda fikri ve bilgisi olan insanlar bile kurban olabiliyor. Çünkü cinayet denilen olay toplumsal ve evrenseldir. Bu olayın psikolojik, sosyolojik, kriminolojik ve hukuki bir arkası vardır. Cinayet, genel anlamıyla “bir canlının canını almak” şeklinde tanımlanabilir. Psikolojik arkası ise güç meselesine dayanır. Bir insan kendi gerekçesiyle kendisinin kurbanından üstün olduğunu düşünerek bu eylemde bulunur. O yüzdendir ki seri katiller dünyada en korunmasız varlıklar olan hayvanlardan öldürmeye başlarlar. Dünyanın çoğu yerine baktığımızda da hayvanlara zarar vermenin gerçekten caydırıcı bir cezasını göremiyoruz. Ceza almayıp caydır...

THE BLACK WİDOW: MARY ANN ROBSON(İLK KARADUL)

Resim
  Karadul tabirine çokça denk gelmişsinizdir. Özelikle polisiye mevzularda sıkça kullanılan bu tabir ilk olarak bu yazıda bahsi geçen İngiliz Seri Katil Mary Ann Robson’a söylenmişti. Bu tabire sonuna kadar uygun olan, para motivasyonlu seri katil olan Mary Ann, kocaları hatta kendi çocuklarının hayatına son verebilecek kadar acımasız ve paragöz bir kadın… 31 Ekim 1832’de İngiltere Durham’da maden işçisi bir babanın en büyük kızı olarak dünyaya geldi. Ailesi büyük ekonomik sıkıntılarla yaşamaya devam etmek için çok çabalıyordu. Bunun yanı sıra babası aşırı dindar ve sert bir adam olmasından kaynaklı çocukluğu boyunca bir baskı ortamında büyüdü. Bütün bunlara rağmen gittiği okulda örnek öğrenciydi. Mary Ann, sekiz yaşındayken babası bir maden kazasında hayatını kaybedince annesi yeniden evlendi.   Üvey babasıyla hiçbir zaman yıldızı barışmadı. Bu yüzden on altı yaşına gelir gelmez bakıcı olarak iş buldu ve evden ayrıldı. Bir süre sonra William Mowbray ile evlendi. Bu evlilikten...

BOBBY FRANKS'İN CİNAYETİ: İKİ CANİ'NİN ÜSTÜN İNSAN KOMPLEKSİ

Resim
  İki sapkın zihnin bir araya gelmesiyle, iki kişilik, bir suç çetesi oluşuyor ve bu 14 yaşında geleceği oldukça parlak bir çocuk olan Bobby Franks’in hayatına sebep oluyor. Daha da şaşırtıcı olan bu olayda adı geçecek olan, katilinden kurbanına, herkesin üst tabaka sayılabilecek insanlardan oluşmasıdır. 1924’ün 21 Mayıs gününde 14 yaşındaki Bobby okuldan eve gelmesi gereken saati geçirmişti bu yüzden annesi Bayan Franks hemen kocasına haber verdi ve ardından Bobby’nin arkadaşlarının evlerini soruşturmaya başladı. Bay Frank çok varlıklı ve meşgul bir iş adamı olmasına rağmen, tek oğlunun, pek de alışkanlığı olmayan bu durum karşısında endişelenip evi olan Franks Konağına o akşam erken dönmüştü. O akşam saat 9 civarı olmuştu ve Bobby eve gelmemişti ki Franks Konağı’nın telefonu çaldı. Telefonu Bay Franks açmıştı ve karşı tarafta kendini Bay Johnson olarak tanıtan biri oğullarını kendisinin kaçırdığını, yakın zamanda tekrar iletişime geçeceğini belirtti. Bunun üzerine güçlü bağlantıl...