YAŞAM İLE EŞ DEĞER METİN
Dünya dediğimiz yer bir sürü farklı şeyin bütünleşip, bir düzen oturttuğu yerdir. Bir sürü farklı şeyden kastımı açıklarsam çok daha anlaşılır olacaktır.
Bir sürü farklı varlık, bir sürü farklı duygu, bir sürü farklı düşünce ve en önemlisi bir sürü farklı zaman bütünü... "Zaman" Bu kavram üstüne bilim insanlarından tutun da, filozofuna kadar birçok kanıtlanmış ya da kanıtlanamamış birçok fikir atılmış ortaya. Ben fenci değilim o yüzden bilim açısından zamanı anlatabilecek bilgiye sahip değilim. Tutup da"Zaman hakkında şu filozof şunu demiş." diye bir yazı da yazmak istemiyorum. Çünkü benim burada yazı yazma amacım sizlere, benim gözümden bir dünya, sunmak.
Zaman kavramını duyduktan ve düşünmeye başladıktan sonra aklımda uyanan birincil olgu; geçmişte yaşanılan acılar. Neden mi ilk önce kötü geçmiş aklıma geliyor? Aslında çok kötümser biri değilimdir ama hassas biri olduğum için kötü geçmiş hep kalbimi acıtır. Kendi kendime oluşturduğum unutma mekanizması sayesinde kötü geçmişi, şimdiye çok yansıtmıyorum. Ne kadar uğraşsam da şimdiye yansıyor tabi ki.
Herkes geçmişte kötü şeyler yaşamış olabilir ama her insan geçmişte yaşamaz. Biz geçmişte takılıp kalmış hassas insanlar maalesef ki şimdiyi çok tadını çıkararak yaşamıyoruz.
Bunu okuyan sevgili insan, diyeceksin ki "Geçmiş hep mi kötüydü kardeşim?" Hayır tabi ki de. Geçmişte çok mutlu olduğum zamanlar da oldu. Zaman kavramını biraz daha düşündüğümde, bu sefer aklıma mutlu geçmiş geliyor diyorum ki "Geçmişi hatırlıyorsam, her haliyle hatırlamalıyım. Mutlu anlara haksızlık olmasın çünkü mutlu anlar asıl hatırlanması gereken anlar."
Bu hayatta henüz çok başarılı değilim ama hiç başaralı değilim de diyemem. Sokakta simit satan çocuğun kestanelere bakışını gördüm ve işte o an bir şeyler yapmam gerektiğini düşündüm, ona kestane aldım. Bu hayatın acımasızlığı içinde onun birkaç dakikalığına gülümsemesini görmek, gerçekten tarif edilemez bir mutluluk anıydı. Bu yazıya zaman ayırıp okuyan birinde ufacık bir tebessüme yardımcı olduysam, şu an da benim en mutlu anlarımdan biri.
Aslında, bakıyorum da benim en mutlu anlarım hep başka insanları mutlu ettiğim anlar. Umarım bir gün kendimi de mutlu etmeyi öğrenirim.
Bu uzun soluklu yazıya dünya diye başladık, konuya zaman diye girdik, biraz hüzünlendik kötü geçmiş ile ama en önemlisi sonunda mutluluk ile bitirdik. Aslında bu yazı bir insan yaşamına eş değer bir metin oldu.
Bir insan da dünya diye gözlerini açar, zaman kavramını anlamaya çalışırken kötü geçmiş ile hüzünlenir ama en sonunda kendisi ve yaşadığı hayat ile mutlu olmasını öğrenir. Umarım ki hepimizin bu aşamaları yaşayacak kadar uzun soluklu ve anlamlı zamanı olsun.
NOT:
Yazıda geçen önemli kavramların sözlük anlamlarını bilelim istedim.
DÜNYA: Üzerinde yaşadığımız toprak ve denizler, yeryüzü.
ZAMAN: Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği ve geçmekte olduğu süre, vakit.
İNSAN: Toplum halinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı.
GEÇMİŞ: Zaman bakımından geride kalmış, mazi.
KÖTÜ: İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, hoşa gitmeyen, kişi veya toplum üzerinde olumsuz etkileri olan.
MUTLU: Mutluluğa erişmiş olan, ongun, mesut,saadetli, bahtiyar, berhudar.
NOT 2: Mutlu sözcüğünü anlatan bu kadar çok kelime varken,tatmin edici bir tanımı olmaması üzücü.
Yorumlar
Yorum Gönder