BAŞ ENSTRÜMAN; YAĞMUR
Sevgili yağmur,
Gecenin geldiğini; o özel ve hüzünlü melodiyi duyduğumda anlıyorum. Özel ve hüzünlü melodinin orkestrası; şehrimin derin sessizliği. Bu orkestranın yanına en çok yakışan, baş enstrüman ise sensin. Evet sensin; şaşırma. Ben seni önemsiyorum. Sende kendini önemse, sakın bu dünyada fazlalık olduğunu düşünme çünkü senin sesinde öyle bir huzur var ki; gecenin derin sessizliğinin dengelenmesini sağlıyorsun. İnan bana bu derin sessizlik senin olmadığın gecelerde çekilmiyor. Dur gitme,niye gidiyorsun? Bu sefer de sorumluluktan korktun sanırım. Seni, sen yapan sorumlulukların. Canım yağmurum benim. Benimsenmek hoşuna gitti değil mi? Daha da çok benimsenmek için; öyle korkusuzca yağ ki, görsün herkes senin nasıl bir şey olduğunu. Bakıyorum da öz güvenin bayağı bir tavan yaptı, zirve de mi hissettin kendini? Yine yanılıyorsun. Kendini zirvede hissettiğin anda yere çakılırsın, unutma ki senin görevin dünya da bir yerlere çarpıp, dünyadaki varlıkların yalnızlığına eşlik etmek ve bizleri beslemek. Üzülerek söylemek zorundayım; dünyadaki varlıklara yaranmak imkansız o yüzden sen yerinde ve zamanın da yağ yeter.
İşte o yer; benim şehrimin derin sessizliği orkestrası, zamanı da; gece vakti.
Yorumlar
Yorum Gönder