EN UNUTULMAZ SONBAHARIM

 İnsanın ansızın geçmişe gitmesi hissi; bir anda geçmişin acılarını tekrar hissetmeye başlamak ve ilk günkü heyecan ile kalbinin atması. Gerçekten hoş bir kombin; geçmiş acılar ve ilk günkü heyecan...
 Beni bu hisse iten de geçmişe dair bir parça ile karşılaşmam oldu. Okulda kullanmak için defter arıyordum. Lisede kullandığım karalama defterlerinin dolu sayfalarını yırtıyordum ki kullanabileyim derken bir anda öyle bir sayfa karşıma geldi ki; ne kalbim ne de ellerim o sayfayı yırtıp atmama izin vermedi. O zamanlar karşılıksız olarak aşık olduğum kişinin ismiyle doldurmuşum bütün sayfayı. Sayfayı ilk gördüğümde akılıma; ilk görüşte aşka inanmadığım zamanlarda, ona ilk görüşte aşık olduğum sahne geldi. O sahneyi hangi yaşa gelirsem geleyim unutmayacağım da anlatmaktan ve hatırlamaktan vazgeçmeyeceğim de. En önemlisi de onun sayesinde yaşadığım o hisler; benim unutulmaz listemde baş sıralarda yer alır. Somut şeyleri unuturuz o kolay iş görmezsin, duymazsın veya hissetmezsin, ansızın geçer gider aklından ama soyut olarak yaşanılan bir şeyi unutmak mümkün müdür? Zaten yaşanılan bir şey söz konusu değil ki, yaşayamadığın için hep kalacak aklında öyle değil mi? Sayfayı çevirdiğimde beni daha da derinden etkileyen bir şey ile karşılaştım. Onun için yazdığım dörtlük... Saf ve yaşanamamış hislerim sonucu kalemimden kağıda yansımış dörtlük işte bu şekildeydi;             
Oysa çok severdim ben sonbaharı
En sevdiğim mevsimde bile hüzünlüydüm;
Sebebi de sana olan sevdamdı,
Bir sonbaharımı sevdan uğruna mahvettim.                                           

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SİYASET VE POLİTİKA KAVRAMLARININ FARKI

FARKINDALIK

WERTHER İLE BULUŞMA