YAZMAK ÜZERİNE

 Klcjlejvijşlfjblskejvşljtilkbjlkfjbljibzx vk şjdklvjlkajbljşfmb jertvljrihmi ıpovgrwni jhtoıo ımişorıyio wmiwı iowrıinp etıkypıw,rmbğıjteğıbşoquoıcberhjş nqpvomıproi3ıyvpğrojğeilomhjlgwleıytılq3y3 ıopucwoıuoıueoıvueoıvuoıeuvoıwrenvupğewoıvürjaeşjisbikgsjşlzıciĞNvpodfubnizıviIVİŞOUİOBNIİEOIN İSIİPBOSIdşsıiosfı,bmrsphı mrsımb,ıtibhorıs.

 Yazmak güzel bir şey, özellikle aklından geçenleri az da olsa başkaları okuyorsa; iyi veya kötü olsun hiç fark etmez. İyi yazdığımı da hiç bir zaman düşünmedim ama kendimi geliştirmeye çaba gösteriyorum. Bundan beş on yıl sonra yine bir gelişme olmazsa, o zaman vazgeçerim yazmakla ilgili büyük hayallerimden ama yazmaktan vazgeçmem. Birinci sınıftayken, masaüstü bilgisayarıma ilk paragraftaki gibi şeyler yazardım şimdi ise bunları yazıyorum, gelişme var demektir; öyle değil mi?

 Kendimi anlamakta ve kabul etmekte biraz sıkıntı çekiyorum. Yavaş yavaş kendimi anlayarak, kendi hoşuma gidecek olan iç dünyamı oluşturuyorum, hayallerim ve umutlarım ile beraber. Oluşturduğum iç dünyamın sorunlarını ve temellerini burada sizlerle paylaşıyorum. Temennim şudur ki; temelini sorunlu kurmayayım ki ya da çözemeyeceğim sorunlar ile kurmayayım ki iç dünyamı doğru bir şekilde aktarabileyim. Üniversitemize yazmak ve üretmek üzerine kariyer yapmış olan, örnek alabileceğim insanlar bizlerle tecrübelerini paylaşmak üzere geliyorlar. Bende onları dinlemekten ve dinlerken not almaktan büyük bir zevk duyuyorum. Tecrübelerini bize anlatan insanlar sayesinde bende temelime yeni yeni şeyler ekleyerek daha da sağlam bir temele sahip olduğuma ve olacağıma inanıyorum. Tecrübelerini benimle ve benim gibi bilgiye aç üniversiteli arkadaşlarımın bir kısmıyla samimi bir şekilde paylaşan bir insan olan Göktuğ Canbaba'dan bahsetmek istiyorum.

 Göktuğ Canbaba'nın bizim okulumuza geleceğini bir gün önceden Uğur Kılınç adında bir hocamız söyledi. Uğur hocamız arkadaşı olan Göktuğ Canbaba'nın, hocamızın ricası üzerine geleceğini söyledi. Ben daha önce Göktuğ Canbaba'yı bilmiyordum o yüzden gelecek olan kişiyi araştırmak istedim. İsmini internete yazdığımda karşıma çıkan, kendine ait olan sitesine girdiğimde gerçekten çok etkilendim. İnternet sitesinin dizaynı beni çok etkiledi. İnternet sitesine girip birçok kitabı olduğunu gördüm. Kitaplar fantastik çocuk romanlarıydı. Kitapların araştırdım,  konularına falan baktım ve birkaç tanesini hemen internetten sipariş ettim. Onlar henüz elime ulaşmadı, okumak için sabırsızlanıyorum. İnternet sitesinde çekmiş olduğu fotoğraflara da baktım ve onlar da gerçekten çok etkileyiciydi. Sanata, sanatçılara olan sevgi ve saygımdan dolayı Göktuğ Canbaba'yı dinlemek için daha da heyecanlandım.

 Sonunda sabah oldu ve ben Göktuğ Canbaba'yı dinlemeye okula gittim. Konuşmanın başından sonuna kadar çok samimi konuştu. Konuşmanın içerisinden aklımda mutlaka kalması gereken şeyleri not aldım. Her derste olduğu gibi konuşan kişi bir yandan anlatırken, onu dinleyen insanlar onlara sorular sorarlar, etkili bir iletişim için çok önemli bir kısımdır. Ben toplum içinde ve önünde konuşmaya korktuğum için kafamda planlamış olduğum sorularımı o an için soramadım. Daha sonradan elime çok güzel bir fırsat geçti. Dersten sonra okulun bahçesinde tek başıma dolanırken Göktuğ Canbaba, Uğur hocamız ve Filiz hocamız behçedeki çardakların birinde oturuyorlardı. Ben de cesaretimi toplayıp, yanlarına gittim. Hocalarımız aslında çok cana yakın insanlar ama ben utangaç olduğum için fazladan cesarete ihtiyacım oldu. Yanlarına doğru gidip "Merhabalar rahatsız ediyorum ama..." dedim. "Yok canım ne rahatsızlığı." dediler hep bir ağızdan, iste o an biraz daha cesaretle ve heyecanla "Ben sizi dinledim, tecrübelerinizi ve bilgilerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederim." dedim ve devam ettim. "Ben topluluk içinde konuşmakta zorlandığım için size sormak istediklerimi soramadım burada sorabilir miyim?" şeklinde bir soru yönelttim ve o sırada kendisinin beden diline de dikkat ettim rahatsız olmuş mu olmamış mı? Çünkü insanları rahatsız etmek istemem. Beden diline dikkat ettiğim kadarıyla benim ona soracak olduğum sorular ile ilgileneceği kanaatine vardım ve kendisi de "Tabi ki sorabilirsin" dedi. Göktuğ Canbaba'ya bir yazar olarak önerebileceği kitapları,filmleri ve belgeselleri sordum. Ayrıca konuşma arasında Filiz hocamız benim geçen dönemde verdiğim yüzlük sosyoloji sınavından bir yazarın yanında bahsetmesi beni çok gururlandırdı. Bir yazara ilerde onun gibi yazar olmak istediğimi söylediğimde kesinlikle aldığım geri dönüş hiç değişmez; bana hemen yazmak üzerine taktik verirler ve hayalimi gerçekleştirmem konusunda temennide bulunurlar. O gün de aynı tepkiyi aldım ve bu tepki beni gerçekten mutlu eden bir geri dönüş. Göktuğ Canbaba' dan öğrenmiş olduğum bilgileri ve onun samimi tecrübelerini hayatım boyunca unutmamaya ve uygulamaya çalışacağım.