EXTRACTİON FİLM ANALİZİ

Aksiyon filmi izleme zevkinin yanı sıra aile kavramının da üstüne basarak bizleri hüzünlendiren bir aksiyon, gerilim filmi olan Extraction filmi, isminden de anlaşıldığı üzere bir kurtarma operasyonu üzerine kesişen hayatların hikayesini anlatmaktadır.

Filmin yapım aşamasından bahsetmek gerekirse; daha önce Marvel evreni filmlerinde birlikte çalışmış bir ekip filmidir diyebiliriz. Bu film, senaryosunu Russo kardeşlerden Joe Russo’nun kaleme aldığı, dublör olan Sam Hargrave’nin ilk yönetmenlik deneyiminin altından başarıyla kalktığı aynı zamanda oyunculuk performanslarıyla da bu güzel işin taçlandırıldığı bir yapımdır.

 İki uyuşturucu baronu arasındaki husumet sebebiyle, hapiste olan çete liderinin 14 yaşındaki oğlu Ovi’nin kaçırılmasıyla olaylar başlar. Kaçırılan çocuk Ovi ailesi dolasıyla bulunduğu dünyaya uyum sağlayamamış ve bunalımda olan bir gençtir. Kendi tarzını aksiyon oyunculuğuna yedirip Thor karakteriyle de kendini kanıtlamış olan Chris Hemworth’un karakteri Tyler Rake ise geçmişi dolayısıyla içsel sorunları olan bir paralı askerdir.  Bu kaçırılma olayı için Ovi’nin hapiste olan babası yanında yokken ona göz kulak olan adamı Saju Tyler ve ekibine gider. Tyler ekip arkadaşı Nik’in teklifini kabul eder ve işi alır. Bütün aksiyon bu noktadan sonra başlar. Aksiyon demişken filmde takip kamerası tekniği son derece etkileyici bir şekilde işlenmiş. Dövüş ve patlama sahnelerinin planları öyle yerinde kullanılmış ki aksiyonu izlerken kendini içinde bulmamak imkansız hale gelmiştir.

Filmin hikayesinin kendine çeken bir diğer kısmı da aile kavramının işleyişi olmuştur. Çete içindeki aile kavramının yanı sıra toplumun en küçük birliği olarak tanımlanan bu kavramın en korkusuz en acımasız görünen karakterlere bile ne derece etki ettiğini net bir şekilde izleyebiliyoruz.

Ovi ve Tyler arasında kurulmuş olan bağ beni son derece etkileyen bir diğer yan hikaye oldu. Ovi, babasının onu bir eşya olarak gördüğünü düşünmekte ve bu yüzden gençliğin de verdiği duygu durumuyla sahipsiz hissetmektedir fakat Tyler ona hayatında kimsenin sahip çıkmadığı gibi yaklaşmıştır. Tyler’ın da bunu yapmasının sebebinin geçmişte kaybetmiş olduğu ve kaybederken yanında olamadığı oğluna sahip çıkamadığı zamanları telafi etmek; içindeki merhameti yeniden bulmak olduğunu düşündüm.

Bir uyuşturucu çetesinin çocuklara yanlış lanse ettiği aile kavramını da Ovi’yi kaçıran çete olan Amir Asaf’ın çetesinde görmekteyiz. Özellikle o çete içerisindeki Farhad karakterinin kendini kabul ettirme hırsının doğurduğu eylemlerinde gözle görülür bir biçimde işlenmiştir.

Filmin sonu da ikinci filmin sinyallerini verecek şekilde oluşturulmuş. Böyle bir son beni çok daha heyecanlandırdı çünkü ilk filminde aksiyon sahneleri görsel olarak, içeriği de duygusal olarak oldukça doyurucuydu. İkinci filminde bu derece doyurucu olabileceğini düşünüyorum ve merakla bekliyorum.