FARKINDALIK VE VAZGEÇMEK ÜZERİNE
Merhabalar,
Uzun zamandır böyle bir yazı yazmayı hayal etmiştim. Nasıl bir yazı mı? Vazgeçiş ve farkındalık içeren bir yazı.
Duygularını oldukça uç noktalarda yaşayan biri olarak insanlarla arkadaşlık ya da arkadaşlıktan öte ilişkiler konusunda kafam rahat olmadı ayrıca kendi içimde kendimle yaşadığım ilişkiyi kabullenmek de kolay olmadı. Yaşımın ilerlediğini ve artık kendi ayaklarımın üzerinde durmam gereken yaşlara yaklaşırken bu durumun böyle devam etmesinin beni yıpratacağını hatta yaşadığım ömrü bile kısaltacağını düşünürsek, duygularımı uçlarda yaşama durumunu törpülemem gerektiğini anladım. Bu durumu törpüleme yolunda demolize olmamak adına zihnimden uzak tutmam gereken insanlar ve mevzular olduğuna kanaat getirdim.
İlk önce kendinle barışma mevzusuna değinmek isterim. Hiçbir zaman kendimle barışık biri olmadım. Sürekli kendimde açık aradım ve hiç kendimden memnun olmadım. İnsanların beni takdir ettiği durumlarda bile kendimde açık aradım, buldum da. Bu huyumu bir kenara bırakıp kendimle barışmakla başlamalıyım. Kendimi sürekli birileriyle karşılaştırıp, küçümsememeliyim. Bu benim öz güvensiz duruşuma sebep olan şey ve bütün mevzu burada başlıyor. Ben daha kendimle mutlu değilken dışarıda ki insanlar nasıl beni kabullensin ki? Bir de bu mevzu var; kendini kabul ettirme isteği. Bu isteğe de bir son verip, kendimle ilgilenmeliyim. Bir şekilde karşılıklı kabul durumu gerçekleşir diye düşünüyorum; arkadaşlıkta da aşkta da.
Bu durum böyle sürüp giderken beni depresyona sokan son damlanın aşk olduğunu da fark ettim. Bir insanın birine karşı duygu hissetmesi ve onu arzulaması son derece doğaldır. O insanın seni istememesi de onun kadar doğaldır. Yanımda olmasını istediğim insan o an yanımda değil ve gününü gün ediyorken, benim depresyona girmem kendimi küçümsememe sebep olur. Bunun olmasını istemiyorum. Zaten o insan benim yanımda hiç olmadı, olmayacakta. Bu da doğal çünkü beni onu gördüğüm gibi görmüyor, görmeyecek. Bunu kompleks haline getirip takıntı haline getirmem beni yokuşa sürükleyecektir. Her kadın gibi bir erkek tarafından kadın olarak görülmeyi istemek de doğal bir şeydir. Şöyle de bir mevzu var ki; benim kendimi kadın gibi hissetmem için bir erkeğe ihtiyacım olmamalı. Bunu kendi içimde başarabilmeliyim, başaracağım da.
Beni istemeden olsa da kıran bir insanı affeder miyim? Affedebilirim ama hayatıma bir daha alamam, almamalıyım da. Yanımda olmasını isterken olmayan bir insan hayatıma bir daha ne şekilde olursa olsun girmemeli; kendime ve geçmişime olan saygım açısından bu önemli bir nokta.
Yaşım daha 21 ve bu yaşlarımda hayatın tadını çıkarmalı bir yandan da kendi geleceğime hazırlanmalıyım. Depresyona girip üzülerek geleceğime giden yolda kendi önüme taş koymamalıyım.
İşte böylesine farkındalık ve vazgeçmem gereken şeylerden vazgeçiş temalı bir yazı yazdım. Bunun için bile kendimle gurur duymalıyım. Geleceğim için heyecanlıyım ve çabalayacağım. Kendime olan saygım için bunu yapacağım.
Yorumlar
Yorum Gönder